Cumhuriyet Halk Partisi Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin haftalık küme toplantısında gündeme yönelik açıklamalarda bulundu. “Türkiye’yi artık bu kriz zincirinden kurtarmamız lazım” diyen Kılıçdaroğlu, “3 Aralık’ı bekleyin ve asla unutmayın geliyor gelmekte olan” sözlerini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
HUZUR İÇİNDE YAŞAMAK İSTİYORSANIZ OYUNUZU BİZE VERECEKSİNİZ: Sandığa giderken her bir vatandaşımın sorumluluğu var. Benimde sorumluluğum var, benim kadar sıradan vatandaşın da sorumluluğu var. Huzur içinde yaşamak istiyorsanız, kimsenin kimliği, inancını siyasete materyal etmek istemiyorsanız çok açık ve net söylüyorum oyunuzu bize vereceksiniz. Bu ülkede barışın, huzurun adresi biziz. Hengameyi değil, helalleşmekten yana olan biziz. Biz 85 milyonu kucaklamak istiyoruz. Birlikte, birlikte yaşamak istiyoruz.
TÜRKİYE’Yİ BU ENDİŞE GİRDABINDAN ÇEKİP ÇIKARMAK ZORUNDAYIZ: Sorunlarımız var biliyorum. Türkiye’yi buradan çekip çıkarmak zorundayız. Demokratik kurallar içinde yapmak zorundayız. Kimseye kin ve öfke duymadan yapmak zorundayız. Biz bunu yaptığımız vakit ülkeye demokrasiyi getireceğiz. Her meskende kaygı var. Gelir seviyesi ne olursa olsun herkes telaşlı. Türkiye’yi bu kaygı girdabından çekip çıkarmak zorundayız. Öbür ülkeler refah içinde yaşarken biz neden derin bir yoksullukla karşı karşıya olalım? Bizim neyimiz eksik?
SINIRDA GEREKLİ TEDBİRLERİ ALMAZSANIZ TERÖRİSTLERE KAPIYI ARALARSINIZ: Bombalar patlatıldı. Beşerler hayatlarını kaybettiler. Güvenlik güçlerine teşekkür ediyoruz çabucak yakaladılar lakin asıl sorulması gereken soruyu daha sormadık. Bu terörist huduttan nasıl geçti? Kim geçirdi bunu huduttan? Nasıl oluyor Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sınırları yol geçen hanına dönebiliyor? Siz bu soruyu kendinize sormazsanız ve sınırda gerekli önlemleri almazsanız teröristlere kapıyı aralamış olursunuz. Ben bunu söylediğimde kızıyorlar. Akılcı bir şey söylüyorum. Bu topraklarda terör olmasın diye bağırıyorum, çağırıyorum. Sınırları neden kontrol etmiyorsunuz? Kim izin verdi bu teröristlere? Pek çok uyuyan hücrenin olduğu yazılıyor. Yani teröristler aramızda geziyor. Biz bunu söylediğimizde ‘ayakkabı numaralarına kadar biliyoruz’ diyor. Biliyorsan bu nasıl oldu arkadaş? Benim bunu bilmeye hakkım var.
DEVLETİ YÖNETEN BİRİSİ UYUŞTURUCU BARONLARIYLA FOTOĞRAF ÇEKTİRİR Mİ: Tedbir alacaksınız. Siz terörle gayret ettiniz biz karşı mı çıktık? Bir insanlık belası var önemli tedbirler alın diyoruz. Terörist dediğiniz yalnızca bir istikametiyle değil. Uyuşturucu teröristleri de var ortamızda. Yüz binleri zehirliyorlar. Onların teröristten ne farkları var? Nasıl oluyor da tonlarca uyuşturucu ülkeye giriyor? Bunu soruyorum, kızıyorlar. Devleti yöneten birisi uyuşturucu baronlarıyla fotoğraf çektirir mi? Kızıyorlar, hakaret ediyorlar. Biz doğruyu söylüyoruz. Teröristten ne farkı var bunların? Ellerini kollarını sallayarak geziyorlar.
ECEVİT İKTİDARI TESLİM ETTİĞİNDE TERÖR BİTMİŞTİ: Türkiye o denli bir noktaya geldi ki uyuşturucu baronlarının, mafya başkanlarının hesaplaştığı bir ülkeye döndü. Birbirlerini öldürüyorlar. Bu türlü bir Türkiye’yi kabul etmiyoruz. Terör dediğiniz bir tane değil. Türkiye’yi zehirliyorlar. Her birimizin sorumluluğu var. Terör konusunda birbirimizi suçlamamız değil akılcı siyasetler üretmemiz lazım. Bugüne kadar gerçek dürüst akılcı siyasetler üretilmedi. Son 20 yıla bakın. Merhum Ecevit iktidarı teslim ettiğinde terör bitmişti esasen nasıl oldu da bu kadar yine dallandı budaklandı? Oturup bunu devleti yönetenlerin düşünmesi lazım.
VEBALİ DEVLETİ YÖNETENLERİN OMUZUNDA: Beş yaşındaki çocuk sonlarımızın ötesinden atılan bir roketle hayatını kaybediyorsa o çocuğun vebali bu devleti yönetenlerin omuzlarındadır. Annesinin babasının yaşadığı dramı kendi vicdanlarında ölçüp tartmazlarsa bu sorunu çözemezler. Ortam çok karanlık bir ortam. Türkiye’nin buradan çıkması lazım.
İSTANBUL’DAN İNTİKAM ALMAKTAN VAZGEÇMEDİNİZ Mİ: Hepimiz kentlerde yaşıyoruz, kırsalda yaşayan nüfus çok azaldı. Bizlerde tabiatın bir kesimiyiz aslında. Siz kentin yeşil alanlarını beton ormanına döndürürseniz bu olmaz. İstanbul’da Kemerköy’de büyük bir alanı imara açıyorsunuz. İstanbul’dan hala intikam almaktan vazgeçmediniz mi? Ranttan hala vazgeçmediniz mi? Az kaldı, iktidar olduğumuzda ben onlara göstereceğim. Bir kentte yaşamanın yolu o kentte huzur içinde olmaktır. Karnım doymalı, gezmeliyim o kenti. Çocuklar salıncakta sallanabilmeli. Nerede yeşil var çabucak orayı imara açıyorlar. Bırakmışlar problemleri 3-5 kişi kazanacak diye bunun hesabını yapıyor. O 3-5 kişinin de Allah belasını versin. Ağaca kıymayın. Değiştireceğiz.
ESNAFI, ÜRETİCİYİ SUÇKAMAYA HAKKINIZ YOK: Derin bir yoksullukla karşı karşıyayız. Ziraî girdi fiyatları indeksi yıllık yüzde 138,5 oldu. Çiftçi gübre, fide, ilaç alırken yüzde 138 artışla alacak. ‘Neden bu zam oluyor’ diye esnafı, üreticiyi suçluyorlar. Sizin suçlamaya hakkınız yok. Devleti yönetenler önlem alırlar. Süt üreticileri aylardır bağırıyorlardı. Süt sağdıkları ineği kısma gönderdiler. ‘Bütün dünyada fiyat artıyor’ diyorlar. Tamam artabilir lakin hiçbirisinde yüzde 138 enflasyon yok.
ERDOĞAN’IN BENİM ZORUMA GİDEN TARAFI TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’Nİ TEMSİL ETMESİDİR: 2012’de ‘Dış siyaset iç siyasetten farklıdır. Boğazınızdaki 9 boğumu unutmayacaksınız. Lafı söylerken düşüneceksiniz zira dış siyaset ülkenin tarihinde iz bırakan politikadır’ demiştim. Cezayir bağımsızlığını ilan ettiğinde Türkiye, BM’de çekimser kalmıştı. Merhum Özal özür diledikten sonra alakalar düzelmişti. 2016’da ‘Dış siyaset ulusal olmak zorundadır’ demişim. İç politikadaki gibi esip gürleyemezsiniz. 2022 Mayıs ayında ‘CHP ideolojisinde dış siyaset ulusal olmak zorundadır. Dış siyasette iktidar, muhalefet yoktur. Dış siyasette bütün bir millet birlikte olmak zorundayız’ demişim. Erdoğan bunların tam tersini yaptı. Dış politikada dengesiz konuşur, hamaset yaparsınız size bunun gereğini yaparlar ve diz çökmek zorunda kalırsınız. Erdoğan, Mısır Devlet Başkanı için ‘Uluslararası platformlarda yalnızca Sisi’yi cumhurbaşkanı olarak kabul etmediğimi söyledim. Benim için Mısır’ın Cumhurbaşkanı Mursi’dir. Birleşmiş Milletlerde onunla aynı masaya oturmadım, oturursam kendimi inkar ederim’ diyor. Ne oldu? Erdoğan’ın benim zoruma giden tarafı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni temsil etmesidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin itibarını yerle bir etmesidir. Tükürdüğünü yalamak… Allah kimseye böyle bir şey yaşatmasın.
BİZİM PARTİLİLER DE MERAK ETTİ ‘NİYE GİTTİ’ DİYE: ABD’ye, İngiltere’ye gittim. Havuz medyası fırsatlar aradılar nasıl karalarız diye. Uğraştılar, didindiler bir kara propaganda mekanizmasi oluşturdular. Onlar ne yapabiliriz, nasıl gölgeleyebiliriz anlayışı içindeydiler. Bizim partililer de merak etti genel başkanımız niye gitti diye. Onların yaptığı korkudan, bizim yaptığımız meraktandı. 3 Aralık’a kadar sabredin. 3 Aralık’ta yeni bir vizyonu açıklayacağız.
VİZYONUMUZ HAZIR, 3 ARALIK’I BEKLEYİN: Türkiye’nin tarihine şöyle bir bakın. Ortalama 7 yılda bir kriz olur. Bazen çok derin ve bu krizlerden bir avuç insan çok faydalanır. Milyonlar bu kriz nedeniyle büyük mağduriyetler yaşar. Türkiye’yi artık bu kriz zincirinden kurtarmamız lazım. Emin olun çok hoş şeyler açıklayacağız. Sonsuza kadar krizi bitirecek bir vizyon açıklayacağız. Sonsuza kadar bu krizleri bitirmemiz lazım. O nedenle gittim. Vizyonumuz hazır, 3 Aralık. Gruplarımız hazır, yatırımcılarımız hazır, taze parada hazır. Türkiye’yi bu beladan kurtaracağız. 3 Aralık’ı bekleyin ve asla unutmayın geliyor gelmekte olan. (HABER MERKEZİ)
